Amasya Valiliği
Amasya Valiliği
Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği İl Müdürlüğü
Amasya Valiliği
Amasya Valiliği

(Sera Gazı Emisyonlarının Takibi Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik) 31.05.2017 Tarih Ve 30082 Sayılı Resmi Gazetede Yayımlanmıştır.

31 Mayıs 2017
(Sera Gazı Emisyonlarının Takibi Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik) 31.05.2017 Tarih Ve 30082 Sayılı Resmi Gazetede Yayımlanmıştır.
(Sera Gazı Emisyonlarının Takibi Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik) 31.05.2017 Tarih Ve 30082 Sayılı Resmi Gazetede Yayımlanmıştır.

(SERA GAZI EMİSYONLARININ TAKİBİ HAKKINDA YÖNETMELİKTE
DEĞİŞİKLİK YAPILMASINA DAİR YÖNETMELİK)
31.05.2017 Tarih ve 30082 Sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.

Sera gazı emisyonu: Kızıl ötesi radyasyon emen ve yeniden salan, hem
tabii ve hem de beşeri kaynaklı olabilen gazları ve gaz benzeri diğer
atmosfer bileşenleridir.

Sera Gazı Nedir

Karbon dioksit (CO2), Metan (CH4), Nitröz Oksit (N2O), Hidroflorür
karbonlar (HFCs), Perfloro karbonlar (PFCs), Sülfürhekza florid (SF6)
gibi gazlarından oluşan ve atmosferde ısı tutma özelliğine sahip
bileşiklere sera gazı denir.

Sera Gazı Etkisi Nedir

Güneşten gelen ışın ve ışıklar atmosferden filitrelenerek geçer  yer
küreyi ısıtır yer küredeki ısı kaybıda atmosfer tarafından engellenir
atmosferin ısıyı geçirme ve tutma özelliğine sera gazı etkisi denir.

Sera Gazları Nelerdir

Başlıca Sera Gazı Etkisi yapan ve Kyöto protokolünde sera gazı olarak
kabul edilen bileşikleri

Karbon dioksit (CO2),
Metan (CH4),
Nitröz Oksit (N2O),
Hidroflorür karbonlar (HFCs),
Perfloro karbonlar (PFCs),
Sülfürhekza florid (SF6)   gibi gazlarlardır


Sera Gazı Nasıl Oluşur ?

Sera etkisi yapan kükürt ve azot oksitleri gibi gazlar aynı zamanda
yağmurlarla asit oluşturup asit yağmurları şeklinde yer yüzüne
döndüklerinden zararları daha erken anlaşılmış olup salınmaları uzun
yıllar önce yasaklanan gazlardır. Havadaki miktarları Dünya Sağlık
Örgütü (WHO) ve her ülkenin hava kalitesini koruma yönetmelikleri ile
sınırlandırılmış olup,  sürekli ölçülerek kontrol altında tutulur.
Ayrıca toplam miktarları çok az olmak zorunda olduğundan küresel
ısınmaya neden olacak sera etkisindeki payları daha düşüktür. Su
buharının miktarı ise suyun doğal çevrimi ile sabit kalırken, karbon
dioksit miktarı sanayi devriminden bu yana sürekli artmış ve artmaya
devam etmektedir.

Aslında karbon dioksit karbon çevriminin bir bileşeni olup, karbon
içeren tüm maddelerin oksijenle yükseltgenmeleri veya yanmaları sonucu
atmosfere geçer. Bitkiler fotosentezle havadaki karbon dioksiti alır,
selüloz ve diğer karbonhidratlar şeklinde bağlar. Canlı besin
zincirinin bir parçası olur. Toprak altında kalan canlı atıkları
havasız ortamda fosil yakıtları oluşturur. Ayrıca yağmur sularında
çözünen karbon dioksit de sulara karışarak karbonatlı çökeltileri
oluşturur. Mesela kireç taşları yakılırken havaya giden karbon dioksit
kirecin sertleşmesi sırasında havadan tekrar alınır. Bu tür doğal
çevrimle havadaki karbon dioksit miktarı milyonlarca yıldır sabit
kalırken sanayileşme devrimi ile doğal çevrimi dengesi de bozulmuştur.
Bir yandan fosil yakıtların gittikçe artan miktarlarının enerji amaçlı
( termik santralarda, araçlarda, ısıtma sistemlerinde vb) yakılması
ile artarken, bir yandan da orman varlığı ve yeşil örtünün azalması
ile havadan tekrar bağlanan miktarı azalmıştır. Bu dengesizlik
nedeniyle 1850 yılında havadaki karbon dioksit miktarı milyonda 280
(yani 280 ppm) kadarken, 2000 yılında 380-400 ppm’e ulaşmıştır. Daha
acı gerçek ise havadaki artışının her geçen gün daha hızlanmasıdır.


Sera Gazı Emisyonu Nedir ?

Facebook’ta Paylaş Twitter’da Paylaş Google Plus’da Paylaş Yazdır